TARİHÇE

Vakfımızın İsmi

"Hayr" kelimesi İslam literatüründe "şimdi veya gelecekte, herhangi bir kimsenin faydalanabileceği bütün hizmetleri" ifade eden bir kelimedir.

Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk;"Siz hayr işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir" (Bakara/148) buyurmaktadır.

Peygamber Efendimiz(S.A.V.) de "Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir” (Tirmizî, İlm, 14.) hayr yapmayı, hayr yapılmasına hizmet etmeyi ve destek olmayı teşvik etmiştir.

Dolayısıyla Hayra Hizmet Vakfı ismi “Hayr” kelimesinin ayet-i kerimeden ve “Hizmet” kelimesinin de Peygamber Efendimizin bu hadisi şerifinden alınmasıyla ortaya çıkmış bir isimdir. Vakıf olması ise, her çeşit hayır hizmetine katkıda bulunmak üzere kurulmuştur. Diğer taraftan Vakfın kurulmasında en önemli sebeplerden birisi de, Vakfımızın Kurucu Başkanı olan Kur’an Muallimi Hafız Hasan Hüseyin VAROL hoca efendinin çocukluk ve gençlik yıllarında çekmiş olduğu sıkıntılar ve gençlerle olan çalışmalarında, onların özellikle tahsil hayatlarında karşılaştıkları maddi ve manevi problemleri çözmeye duyulan ihtiyaçtır. Çünkü bu maddi ve manevi problemlerin tek kişi tarafından, ya da resmi olmayan bir ekiple çözülme imkânı bulunmamaktadır. Vakıf, bu hizmetlerin yapılabilmesine en uygun bir müessese durumundadır.

Vakfımızın Kuruluşu

İşte Hayra Hizmet Vakfı bu inanç, duygu ve düşüncelerin müesseseleşmiş biçimi olarak 1969 yıllarında Hasan Hüseyin VAROL ve bir grup arkadaşıyla beraber "Sütun Araştırma Merkezi" şeklinde başlatılan hareketin bir mahsulüdür. O yıllarda yani, vakıf hareketinin başladığı yıllarda bu tür faaliyetlere örnek teşkil edebilecek bir hareket mevcut değildir. Bu noktadan hareketle Vakfın yukarıdaki hadisi şerif ile paralel olarak hayra öncülük ettiği göz ardı edilemez bir gerçektir.

1974 yılında Vakfın tüzüğü Hasan Hüseyin VAROL hoca efendi tarafından hazırlanmış, 1975 senesinde ise kuruluş için müracaat edilmiştir. Fakat yoksulluğa ve imkânsızlıklara karşı savaş açma maksadıyla kurulmak istenen bu müessese, noter tescil masrafı olan 300 lirayı borç almak suretiyle karşılayarak adeta maksadındaki doğruluğu kanıtlamıştır. Diğer taraftan ise 10.000 liralık malvarlığı, tüzüğünün çok geniş kapsamlı olması nedeniyle, mahkeme tarafından kabul edilmemiş ve Hasan Hüseyin VAROL'a ait gayrimenkulün satılması suretiyle 50.000 liralık malvarlığı ile kurulmuştur. Yani, yine imkânsızlıkların gölgesinde bir kuruluş aşaması karşımıza çıkmaktadır. Hülasa Hayra Hizmet Vakfı bu imkansızlık ve zorluklara rağmen 1975 yılının 6. ayında resmen tescil edilmek suretiyle faaliyetine başlamıştır.

Vakfımızın Gelişmesi

İlk günlerde Fatih Çarşısının 4. katında faaliyetine kütüphane olarak başlayan bu hareket, daha sonra Aziziye Camii karşısındaki Ahmet Efendi Çarşısına taşınmıştır. Vakfın kuruluş aşaması burada gerçekleşmiştir. Bu binada 15 sene gibi uzun bir süre hizmet devam etmiştir. İlk yıllarında imkansızlıklar içerisinde başlayan bu hareket, gittikçe hızını ve yoğunluğunu artırmış, Vakfın mal varlıklarında meydana gelen artış, Vakfın maddî potansiyelini bir anda artırmıştır. Bu ivmedeki en önemli pay ise Vakıf Kurucusunun toplum tarafından tanınması ve güvenilir bir altyapıya sahip olmasıdır. Ayrıca, hocanın gençlerle içli dışlı olması ve bu çalışmada genç arkadaşların gösterdikleri performansa ait olmuştur. Tabii bu arada vakıf, dernek gibi faaliyetlerin azlığı da bu hızın kazanılmasında önemli bir etken olmuştur. İşte bu kazanılan ivme sonucunda, bağışlanan ve elde edilen gayrimenkullerin gelirleri, şu anda Vakfın faaliyetlerine alt yapı oluşturmakta ve maddi kaynak sağlamaktadır.

Bir de geçmiş dönemde 1976 ile 1986 yılları arasında kalan 10 yıllık süre içerisinde Vakıf, gıda maddesi ürünleri, emaye fabrikası gibi sanayi kollarından mühendislik, pazarlama gibi hizmet kollarına kadar birçok faaliyet alanını içerisine alan bir ticarî faaliyet yelpazesine sahip olmuştur. Bu senelerde bünyesinde barındırdığı HİBAŞ Basın Yayın şirketi tarafından Vakfın faaliyetlerini anlatan bültenler basılmıştır. Bu bültenlerde gerek Vakfın çalışmaları hakkında, gerekse dinî, kültürel, iktisadî ve bölgesel konularda yayınlar yapılarak halkın bilgi sahibi olması sağlanmıştır.

Vakfın ticari alandaki bu genişleme süreci 1980 yılı 24 Ocak kararlarına kadar devam etmiştir. O günden sonra enflasyon hızla yükselmiş ve şirketler ilave sermayeye ihtiyaç duymuşlardır. Bu faaliyetlerin devamının mümkün olamayacağı anlaşılınca şirketler derhal feshedilmiştir. Fakat şirketlerin, Vakfın bu günlere gelmesindeki payı yadsınamayacak kadar büyük olmuştur.

Ayrıca faizsiz bankacılık sisteminin ilk denemelerinden biri olan, Emanet Sandığı adı altında bir sandık kurulmuştur. 1976 senesinde faaliyete geçen bu sandık, henüz ülkemizde katılım bankaları yokken, bu alanda çok önemli hizmetlere vesile olmuştur. Bu faaliyet ise 1976 ile 1984 yılları arasında en yoğun günlerini yaşamıştır. O günlerde pek çok bankanın ulaşamadığı mevduat seviyelerine ulaşan sandık, 1978'lerde yıllık 3 milyar gibi büyük cirolara ulaşmıştır. Fakat diğer özel finans kurumlarının resmi olarak kurulmasıyla, eski önemini yitirmiştir.

Vakfımız, Bakanlar Kuruluna yaptığı müracaatla, altı yıl gibi uzun süren bir incelenme sonunda, 20.10.1984 tarih ve 18551 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan izinle "VERGİ MUAFİYETİ" hakkı kazanmıştır.

İşte kuruluş aşamasında noter tescil masrafı olan 300 lirayı bile borç alarak karşılayan Hayra Hizmet Vakfı'mız halkımızın yardım ve desteklerini sistemli bir şekilde gerekli yerlere kanalize ederek bugün, aşevi, Kur'an Kursları, öğrenci yurtları, kütüphaneler ve yüzlerce gayrimenkulü olan büyük bir müessese kimliğine bürünmüştür. Ayrıca her sene binlerce kişiye yaptığı eğitim, kültür ve sosyal yardımlaşma sahalarındaki hizmet ve yardımlarına her gün yeni bir şeyler katarak devam etmektedir.

Vakfımızın Gayesi

Gayemiz, toplumsal (sosyal) hayatta, ekonomide, kültür ve eğitimde, teknik ve tecrübede, ahlak ve maneviyatta, kısaca; bilgi, düşünce, irade, istek ve benzeri teorik alanlar ile; iş, hareket, çalışma ve benzeri pratik alanlarda halkımızın gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi, bütünleşmesi ve şahsiyet kazanmasına yardımcı olmaktır. Vakıf, bu iki temel sahada halkın ihtiyacına yardımcı olabilmek için mülkiyet ve tasarruf sağlamak, intifa ve ürünü halka ait olmak üzere bilgi, güven, mal ve hizmet üreten araçların her çeşidinin hazırlanması ve hizmete arzedilmesi'dir.

Vakfın Tüzüğünde yer alan bu ifadeler Vakfımızın amaç ve gayelerini genel olarak özetlemekle birlikte, bu ifadelere ek olarak hizmetlerimizin her geçen gün daha fazla ve daha iyi olması yönündeki çabalarımız hedeflerimiz arasında yer almaktadır.

Kısaca hedefimiz; kendi çevremizden başlayarak dünyada hiçbir yoksul insan kalmayıncaya kadar fakir ve muhtaç insanlara yardım etmek, destek sağlamak, hiçbir mutsuz ve bilgisiz insan kalmayıncaya kadar onların, sosyal, kültürel ve manevi doyuma ulaşmalarını sağlamaktır.

Bu amaç doğrultusunda “birlikten kuvvet doğar” düşüncesiyle biz çalışmaya devam ediyor ve tüm bu gayeye inanan kardeşlerimizin de desteklerini ve yardımlarını bekliyoruz.